30 Aralık 2014 Salı

YÖNETİŞİMCİ BELEDİYECİLİK

      Dünyadaki gelişmeler ve sosyal-ekonomik alanlardaki değişiklikler,ivmesi yüksek etkili bir yönetim anlayışının ortaya çıkması,merkezden vesayet anlayışlı,hantal ve bürokratik kurum ve kuruluşları post modern yönetim anlayışının içerisine doğru itmiştir.Bu yeni yaklaşım yönetişim diye adlandırılmış,yönetenlerle yönetilenleri aynı masanın etrafında toplamaya çalışmıştır. Bu yeni yaklaşım aslında kamu özel sektör ve gönüllü kuruluşlar bir çok aktörün bir araya gelerek,  ortak amaç birlikteliği oluşturma yolundaki çabalarının öngörüsüdür.
     Yönetim,siyasi unsurları elinde bulundurduğu örgütsel mekanizma olmasının dışında aynı zamanda hizmet etmekle zorunlu olduğu toplumsal grupları da ifade eder.Toplumsal gruplara rağmen toplumdan ayrı uzak kopuk anlayış süreci içerisinde yönetimin  kısır döngü şeklinde kendini tanıma fırsatı bulamayacak amaç ve hedeflerinden kopuk  içsel dışsal dinamikleri hesap edemediği için doğal olarak sonuç alamayacaktır.Bu bağlamda kaynaklarını, zamanını verimli etkin kullanamamış olacaktır.
      Yönetişim kavramı 1990'lı yıllardan sonra yoğun olarak yaşanan küreselleşme olgusunun  etkisiyle ortaya çıkmış bir kavramdır.Sosyal,siyasal ve teknolojik gelişmelerin ışığında yönetenlerle yöneticilerin etkileşim iletişim içinde olduğu iç içe geçmiş ortak karar mekanizma olarak nitelendirebiliriz.Bu anlayış içerisinde yönetişim, istek ve arzularını talep eden bir yurttaşlık anlayışının yerine,görev ve sorumluluklarını bilincinde olan proaktif bir yurttaşlık anlayışı içerisinde karar mekanizmasında yer almasıdır.Yönetişimde birey veya halkın karar alıcı konumu ile kamu politikalarına yön verebilen bir paydaş konumuna gelmesidir..
      Klasik kamu yöneticiliğinin ağır,hantal,içine kapalı,toplumun talep ve ihtiyaçlarından  habersiz bir sürecin parçası olmak yerine ,yönetişimde ,klasik anlayış tırtılın kozasından çıkması gibi gelişim sürecine doğru yol almasıdır.Çevreye duyarlı iletişim ve etkileşim içerisinde şeffaf açık organlar olarak görevlerini yapacaklardır.Bu etkileşim ve iletişim aslında yöneticileri acımasız eleştirilerden kendini anlatamama gibi olumsuz yönetim sendromundan kurtaracak,etkili verimli kendini ifade eden açık şeffaf bir eğilime doğru yol aldıracaktır.
       İyi yönetişim ilkelerini de şöyle ifade edebiliriz; açıklık,katılım,hesap verebilirlik,uyum ve etkinlik dir. Yönetişimde en etkili unsurlardan birisi de sivil toplum örgütleri ve gönüllü vatandaşlık birlikleri olacaktır.Bu çerçeveden yola devam edersek ,yerel yönetim arabalarını yürüten araçları da şöyle ifade edebiliriz.'' girişimci fikir grupları, inovasyon atölyeleri, bilgi iletişim merkezleri, halk günleri, e-belediyecilik , anketler ve  yerel gündem 21. kent konseyleri '' dir.
         Yerel yönetişimin,yerel düzeyde yönetilen örgüt ve toplumun ,yöneten toplum rol modeline doğru gittiğini görürüz.Klasik anlayıştaki hiyerarşi yapının ,yukarıdan aşağı değil tam tersi olduğu ortaya çıkar. Piramit in yapısı artık ters dönmüştür. Yerel gündem 21.ile yönetim kültürümüze giren kent konseyleri ile devam eden sürece kent yöneticilerinin, bireyleri kent yönetiminin ayrılmaz bir parçası olarak görmeleri her bireyin kendini kentte ait hissetmelerini ve hemşehrilik bilinç kültüründe  gelişim  sağlayacaktır.

                 RECEP HIDIR
        Ondokuz Mayıs Üniversitesi
           Sosyal Bilimler Enstitüsü
    Kamu Yönetimi A.B.D.  Y.L. Öğrencisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder